Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çok sert tepki: Netanyahu gidiyorsun, gidiyorsun!
İstanbul Arnavutköy’de inşa edilen Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri projesinde sona gelindi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla temeli atılan ve 1,5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanan Darülaceze Hizmet Şehri’nin açılışı gerçekleştirildi.
Açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
İnancımız bize, insanlığa fayda sağlayan eserler bırakanların, özellikle de ihtiyaç sahibi olanların, öldükten sonra amel defterlerinin kapanmayacağını söylüyor.
Darülaceze bizim için gurur kaynağıdır. Burası din, köken, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan tüm yoksulları kucaklayan, onlara barınabilecekleri bir çatı sağlayan sembolik bir kurumdur. Bu çatının altında cömertlik var. İnsanlara insan oldukları için saygı duyma anlayışı var. Çağdaş kültürün dayattığı kurt adam zihniyetinin yerine büyük bir gönüllülük var.
“BİZ SADECE ALLAH’A HİZMET EDİYORUZ”
Biz ibadet edilecek bir varlık değiliz. Biz Rabbimizden başka hiçbir güce tapmadık. Biz insanlara hizmet etmiyoruz, yalnızca Allah’a hizmet ediyoruz.
Finans kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Eğer buranın arkasında olmasaydı burayı bitiremezdik. Bu kadar ferah bir mekanda mekan artı 3 kat dediğimiz şey burada hayata geçirildi. Burada dikey mimari değil, yatay mimari var. Kendi kültürümüzün Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet müktesebatı olduğunu görüyoruz.
Yaşlılık da bir imtihan problemidir. Hiçbirimiz yaşlılığımızı nasıl geçireceğimizi bilmiyoruz.
En büyük zenginlik ne zenginlik ne de mülktür. Milletin samimiyetle ettiği bir duadır, Allah razı olsun.
“MİLLETİMİZE İYİLİK ELİNİ UZATTIK”
Siyasi yolculuğumuzda üstlendiğimiz tüm görevlerde bu anlayışla hareket ettik. Hiçbir ayrım yapmadan vatandaşlarımıza hizmet sunduk. Çalışmalarımızla 81 ilin tamamına damgamızı vuruyoruz. Milletimize dürüstlük elini uzattık. Toplumun en dezavantajlı ve dışlanmış kesimlerinden başlayarak herkesin refahını artırmaya çalıştık. Bunu burada da kanıtlayacağız. Biz her zaman bakıma muhtaç olanlarla ilgilendik, burada da öyle yapacağız.
Evde bakım gibi birçok hizmeti hayata geçirdik. Umut Evleri ve Gündüz Bakım Evleri ile engellilere ve ailelerine destek olduk.
2002 yılında kamuya ait bakım merkezi sayısı 21 iken bugün 107’ye çıkmıştır. Kamu ve özel olmak üzere toplam 417 bakım merkezinde 36 bin kardeşe yatılı bakım hizmeti verilmektedir. 2007 yılında başlattığımız yatılı bakım hizmeti için 560 bin vatandaşımıza 598 lira ödüyoruz.
“İNSANA ÜSTTEN BAKANLARDAN DEĞİLİZ”
Elitler ve fildişi kulelerde yaşayanlar bilmese de milletimiz bu hizmetleri çok iyi biliyor. Söze gelince sosyal hizmetten bahsedip halka tepeden bakanlardan değiliz. Köklü ve asil devlet geleneğimizi günümüz devlet geleneğiyle harmanlayarak özgün bir anlayış geliştirdik. Türkiye, sosyal güvenlik şemsiyesinin kapsamlılığı açısından dünyanın ileri ülkelerinden biridir. Bundan sonra evsizlerin arasında biz de olacağız.
Bu çalışma anlayışımızın en güzel örneğidir. Darülaceze’nin temelini bir buçuk yıl önce attık. Amacımız burayı bir yıl içinde bitirip halkımızın hizmetine sunmaktı. Ancak depremden dolayı 5 aylık bir gecikme yaşandı. Projenin gelişimini yakından takip ettik. Tüm kaynaklarımızı seferber ettik. Bugün açmanın gururunu yaşıyoruz. Sosyal yaşam şehrimiz yatay mimari prensibine göre inşa edilmiştir. Tesisimiz 23 bloktan oluşmaktadır. Bunların yanı sıra camiler, kiliseler ve sinagoglar da bulunmaktadır. İdari binalarıyla, poliklinikleriyle, fizik tedavi merkezleriyle her binayı İstanbul’a getirdiğimizi görüyoruz. Böyle bir hizmeti bizlere nasip ettiği için Rabbimize hamd ediyorum.
“NETANYAHU, SİZE İYİ GÜNLER”
Netanyahu iki bakanını da yanına alarak bir açıklama yaptı. Çok rahatsızdı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un açıklamaları kendisini rahatsız etti, Riyad Tepesi de onu rahatsız etti. Geçen gün ne dedim? Hey Netanyahu, bunlar senin güzel günlerin! Farklı günler sizi bekliyor. O kefene sarılı o bebekler, o bebekler, Şehit bebeklerinin cesetlerini koklayan, bebeklerini mezara götüren o anneler. Onların lanetleri sizi refaha kavuşturmayacak. Netanyahu gidiyor, gidiyor, gidiyor. Mazlumun lanetini yavaş yavaş kaldırma.
